Tünay Akdeniz ve Grup Çığrışım - Mesela Mesele & Dişi Denen Canlı (1978) Tünay Akdeniz: Ritm Gitar, Vokal, Davul Kenan Yavuz: Solo Gitar Bülent Dokur: Bas 00:00 Mesela Mesele 04:40 Dişi Denen Canlı
*70'li yıllar Anadolu Pop Rock müziğimizi tanıtım amacı ile yayınlanmıştır.
Tüm hakları sahiplerine aittir. Anatolian Punk Rock 1. Babam Yazdı Ben Besteledim 2. Salak Tünay Akdeniz: Vokal, Davul Kenan Yavuz: Solo Gitar Mahmut Erciş: Org
1971 yılına gelindiğinde
Barış Manço; Türkiye'de ender görülen bir işe imza atıp zaten ünlü olan
Moğollar ile güçlerini birleştirme kararı aldı. İki grubun da hedefi
Türk Müziği ile Avrupa'da ün kazanmaktı. Manço o zamana kadar batı
etkisinde, Moğollar ise Anadolu Rock-Pop tarzında müzik yapıyordu.
Manço,
bu konuyla ilgili bir röportajında şunları söylemiştir: "Artık biz bir
bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum.
Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir
seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için,
sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, başbaşa vermenin
zamanı geldiğini anladık."
Barış Manço, 1971'de bu grupla
beraber, hem kendisine hem de Moğollar'a ait şarkılarla ilk konserini
verdi. Çıktıkları Anadolu turnesinin Kütahya ayağında, Barış Manço'nun
uzun saçları yüzünden tehdit edildikten sonra tur otobüslerine dinamitle
saldırı düzenlendi. Konserin hemen sonrasında meydana gelen patlamada
kimse yara almadı.
1971'de kabakulak olan Barış Manço'nun
hastalığının da etkisiyle Fransa'da çalışan bu grup, dört ay boyunca
değişik yerlerde konserler verdikten sonra orada ayrıldı. "MançoMongol"
olarak da tanınan bu grup sadece 3 şarkıya ve bir 45'liğe imza attı.
Moğollar klavyecisi Murat Ses daha sonra Kurtalan Ekspres'te de yer
aldı.
Barış Manço, Moğollar ile birlikte İşte Hendek İşte Deve
şarkısını iki kez kaydetti. Binboğa'nın Kızı ve Katip Arzuhalim
parçalarını plağa okudu.
1984 yılında Barış
Manço, Moğollar'la ilgili anılarını Gökhan Akçura'ya şöyle anlatıyordu:
"Ne zaman bir yabancı grupla çalışsam onların Türkiye'ye gelmeleri,
kalmaları ve çalmaları hep sorun oldu. Buna karşın ne zaman da bir Türk
grubuyla çalışsam onların yurtdışına gitmeleri sorun oluyordu. Biz bunu
1971’de çözdük. Moğollar Avrupa’da kariyer yapmaya meraklıydılar.
"Türkiye'de de Fransa'da da beraber çalışalım" dedik. Moğollar’la
birlikte Paris yakınlarında bir ev tuttuk. Moğollar belli bir noktaya
geldiler Fransa'da bir başarı kazandılar, ödül aldılar. Bu plakla tek
başına ödül almaları onları yüreklendirdi ve benden kopma kararı
aldılar. "Biz kendi başımıza kariyer yapıyoruz en iyisi kendi başımıza
devam edelim" dediler. 70’li yıllardayız. Çiçek çocuklar hippiler ve
"savaşma seviş"... Her şey iyiydi ve kavga gürültü falan olmadı. "Madem
öyle düşünüyorsunuz çocuklar hakkınızdır" dedik. Moğollar’la biz burada
birleştik Paris'te koptuk. İçlerinden biri benimle geldi; Engin
Yörükoğlu. Moğollar'dan Engin Yörükoğlu ve Moğollar’a benimle beraber
katılmış olan Celal Güven, Paris'ten Türkiye'ye gelerek benimle beraber
Kurtalan Ekspres'i kurdular..."
Barış Manço, Les
Mistigris grubuyla 1966-1967 yıllarında 3 single piyasaya sürdü. 1972
yılında grupla çalıştığı dönemden bir parça olan "Je Te Retrouverais",
Sayan Plak tarafından "Fil İle Kurbağa" adlı parçayla beraber 45'lik
olarak piyasaya sürüldü.
Grubun söz yazarı ve şair Andre Soulac
ile MANLAC adlı bir prodüksiyon şirketi de kuruldu. Grubun üyeleri
arasında davulda Francis Lonneux, gitarda Christian Lacombes, basta ise
Paul Vanderbossche bulunuyordu.
Barış Manço, Les Mistigris grubu
için şöyle diyor: "Öncelikle Les Mistigris adı, vahşi bir kedi türü
anlamına geliyor. Bu grup, benden önce kurulmuş Belçikalı ve Martinikli
müzisyenlerden oluşan ortak bir gruptu. Ben onlarla iki yıl çalıştım.
Çalıştığımız dönemde, hem Belçika'nın, hem Almanya'nın, hem de
Fransa'nın çeşitli kentlerinde konserler verdik. 1966 ve 1967'de hep
birlikte Türkiye'ye de geldik. Onların burada kalmaları yasal ve maddi
bir takım sorunlar yarattığı için, ülkemdeki bir grupla çalışmaya karar
verdim."
Cahit Oben 4'lüsü grubunun kurucusu. Bir çok müzisyenin ilk çalıştığı sanatçıdır. Bunlardan Füsun Önal, Şenay, Melih Kibar ve en önemlisi Fikret Kızılok'tur. 1965 yılı Altın Mikrofon yarışmasında Şey adlı bestesiyle finale kalmıştır. Daha sonraları Fikret Kızılok'u ritim gitar ve solist olarak gurubuna almış ve birlikte çalışmaya başlamışlardır. 1966 yılında bas gitarda; Koray Oktay ritm gitarda; Fikret Kızılok bateride; Emre Ulaştır’dan oluşan dört kişilik grubuyla Hergün Kavga şarkısıyla yine Altın Mikrofon’a katılmışlardır. Makaram Sarı bağlar, Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber arkasından gelmiştir. 14 plağı vardır. Canım Kardeşim film müziği ile 1973 yılının en iyi film müziği Adana Altın Koza Film Festivalinde ödülüne layık görülmüştür.
1970'li yıllarda film müzikleri yapmaya başlayan Cahit Oben 1970 yılında “Linç”, 1983 yılında En Büyük Şaban filmlerinin müziklerine imzasını atmıştır. Ayrıca 1975 yılında ülkemizi Eurovision şarkı yarışmasına temsil etmek için 1975 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finali'ne katılmış Yeşim adlı şarkıcıyı bu yarışmada lanse etmiş Böyle mi Başlar isimli şarkı 1. mansiyon ödülüne layık görülmüştür. Ayrıca kendisi Özlenen Sevgi şarkısı ile yarışmada yer almıştır.